Genel olarak, şirketlerin uyguladığı birkaç davranış stratejisi vardır:
- müşteri hizmetlerinin taşerona devredilmesi;
- müşteri hizmetlerinin verimsiz şablonlar yardımı ile destek sağlamaya çalışan düşük kalifiye personele aktarılması;
- çözümlere hızlı ulaşabilmelerini sağlamak için müşterilere her konuda yardımcı olunması.
Hangisinin en etkili ve doğru olduğu apaçıktır. Ancak çoğu zaman, kurumlar en kolay yolu tercih eder. Bu çözümün arkasındaki mantık basit: iyi bir ürünümüz var, daha ne olsun ki?
Nüans, herhangi bir fikir kopyalanıp çoğaltılabilir. Peki ürününüzü değerli ve farklı kılan nedir? Ünlü "lokanta" örneğini ele alalım. Tencere maliyeti 500 YTL'dir, peki ya tencerede biftek pişirmeyi bilen aşçının maliyeti nedir?.. İşin muhasebe değeri ≠ entelektüel sermaye.
Bir oda kiralayarak ve çalışanları eğiterek para kazanmaya olanak tanıyan satıcı döneminin sona ermiş olması günümüzün gerçeğidir. Artık oyun kurallarını belirleyen satıcı dönemi değil, alıcı dönemidir. Düşük fiyat rekabeti aracı yalnızca güçlü ve büyük şirketlerin lüksüdür; bu fiyat savaşına giren geri kalan şirketler için acı son — kaçınılmaz bir gerçektir. Günümüz koşullarında atılması gereken en doğru adım,
maliyet yönetiminden kalite yönetimine geçiştir — modern ürünün değerini oluşturan ana bileşeninin kalite olduğunu asla unutmayın.