Müşterilerin duygularını daha iyiye doğru değiştirmek ancak insancıl bir yaklaşım ve samimi bir yardım etme arzusuyla mümkündür. Temsilcinin robotik yanıtı ne kadar alakalı olursa olsun, yine de hoş olmayan bir izlenim bırakabilmektedir.
Ancak hemen akla şu sorular gelir: "Peki ya şablon yanıtlar? Kullanmaktan vazgeçmemiz mi gerekir?" Hayır, şablonlar, değişmez nitelikteki konuları açıklamanızda size zaman kazandırdıkları için vazgeçilmez bir araçtır. Ancak her verilen yanıt kişiselleştirilmelidir. Temsilcinin müşteriye yardım etme arzusu açıkça görülmelidir. Kastettiğimiz, önceden hazırlanmış bir metin aracılığı ile aktarılamayacak samimi bir yardım etme arzusudur.
Örnek verdiğimiz ifadelere dönecek olursak, standart sorular yerine aşağıdakileri kullanmak çok daha uygun olacaktır:
- Yanıtım sorununuzu çözmenize yardımcı oldu mu?
- Yardımcı olabileceğim başka bir konu var mı?
- Herhangi bir isteğiniz veya ihtiyacınız var mı?
Böylece müşteri, temsilcinin kendisinden kurtulmak istediğini değil, her şeyi anlamak ve yardım etmek arzu ettiğini hisseder. Temsilci, sorunun tam bir resmini elde etmek için müşteriyi iletişimi sürdürme konusunda yüreklendirmelidir. Böylece temsilci, müşteriye yalnızca olguları "sunmakla" kalmaz, aynı zamanda açık çözümlerin olmadığında, alternatif seçenekler bulmaya çalışır.
Her başarılı işin müşteriler etrafında kurulduğunu unutmayarak müşterilerin günlük olarak etkileşimde bulundukları destek ekibinizin sıkıcı olmasına ve öngörülebilir robotlar gibi davranmasına asla izin vermeyin. Temsilcileri
canlı yanıtlar yazmaya teşvik edin. Müşterileriniz tam da bu yüzden size geri döner ve sizi arkadaşlarına tavsiye eder.